SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

FEDAİLU’S-SAHABE BAHSİ

<< 2527 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

200 - (2527) حدثنا ابن أبي عمر. حدثنا سفيان بن عيينة عن أبي الزناد، عن الأعرج، عن أبي هريرة. وعن ابن طاوس، عن أبيه، عن أبي هريرة. قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "خير نساء ركبن الإبل (قال أحدهما: صالح نساء قريش. وقال الآخر: نساء قريش) أحناه على يتيم في صغره. وأرعاه على زوج في ذات يده".

 

[ش (ركبن الإبل) أي نساء العرب. ولهذا قال أبو هريرة في الحديث: لم تركب مريم بنت عمران بعيرا قط. والمقصود أن نساء قريش خير نساء العرب. (أحناه) أي أشفقه. والحانية على ولدها التي تقوم عليهم بعد يتم فلا تتزوج. فإن تزوجت فليست بحانية. والمعنى أحناهن. (ذات يده) أي شأنه المضاف إليه].

 

{200}

Bize İbni Ebi Ömer rivayet etti. (Dediki): Bize Süfyân b. Uyeyne, Ebû'z-Zinad'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hureyre'den, bir de İbni Tâvus'dan, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

«Develere binen kadınların en hayırlısı (Burada râvilerin-biri Kureyş kadınlarının elverişlisi demiş, diğeri sadece Kureyş kadınları demiştir) yetime küçüklüğünde en ziyade şefkat gösteren ve kocasına elindeki iş hususunda en ziyâde riayetkar olandır.» buyurdular.

 

 

200-م - (2527) حدثنا عمرو الناقد. حدثنا سفيان عن أبي الزناد، عن الأعرج، عن أبي هريرة. يبلغ به النبي صلى الله عليه وسلم. وابن طاوس عن أبيه يبلغ به النبي صلى الله عليه وسلم. بمثله. غير أنه قال "أرعاه على ولد في صغره" ولم يقل: يتيم.

 

{m-200}

Bize Amru'n-Nâkıd rivâyet etti, (Dediki): Bize Süfyân Ebû'z-Zinad'dan, o da A'rac'dan, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti. Bir de İbni Tâvus'dan, o da babasından, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e ulaştırmak suretiyle bu hadisin mislini rivayet etti. Şu kadar var ki o :

 

«Çocuğa küçüklüğünde en fazla bakış görüş edenidir.» demiş, «Yetime» dememiştir.

 

 

201 - (2527) حدثني حرملة بن يحيى. أخبرنا ابن وهب. أخبرني يونس عن ابن شهاب. حدثني سعيد بن المسيب؛ أن أبا هريرة قال:

 سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول "نساء قريش خير نساء ركبن الإبل. أحناه على طفل. وأرعاه على زوج في ذات يده" قال يقول أبو هريرة على إثر ذلك: ولم تركب مريم بنت عمران بعيرا قط.

 

{201}

Bana Harmele b. Yalıya rivayet etti. (Dediki): Bize İbnü Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Yûnus, İbni Şihab'dan naklen haber verdi. (Demişki): Bana Said b. Müseyyeb rivayet etti ki, Ebû Hureyre:

 

Ben, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i :

 

«Kureyş kadınları deveye binen kadınlarm en hayırlısı, çocuğa karşı en şefkatlisi, kocasına elindeki iş hususunda en riayetkar olanıdır.» buyururken işittim.

 

Râvi demişki: Ebû Hureyre bunun arkacığından:

 

— Meryem binti İmran hiç deveye binmemiştir, dedi.

 

 

201-م - (2527) حدثني محمد بن رافع وعبد بن حميد (قال عبد: أخبرنا. وقال ابن رافع: حدثنا) عبدالرزاق. أخبرنا معمر عن الزهري، عن ابن المسيب، عن أبي هريرة؛

 أن النبي صلى الله عليه وسلم خطب أم هانئ، بنت أبي طالب. فقالت: يا رسول الله! إني قد كبرت. ولي عيال. فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم "خير نساء ركبن" ثم ذكر بمثل حديث يونس. غير أنه قال "أحناه على ولد في صغره".

 

{m-201}

Bana Muhammed b. Râfi' ile Abd b. Humeyd rivayet ettiler. Abd: Ahberanâ, İbni Râfi' ise: Haddesenâ tâbirlerini kullandılar. (Dedilerki): Bize Abdürrezzak rivayet etti. (Dediki): Bize Ma'mer, Zühri'den, o da İbni Müseyyeb'den, o da Ebû Hureyre'den naklen haber verdiki,

 

Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ebû Tâlib'in kızı Ümmü Hâni'yi istemiş. O da :

 

— Yâ Resûlallah! Ben yaşlandım, çocuklarım da var! demiş. Bunun üzerine Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem);

 

«Deveye binen kadınların en hayırlısı.-..» buyurmuşlar. Sonra râvi Yûnus'un hadisi gibi nakletmiş. Yalnız o: «Küçüklüğünde çocuğa karşı en şefkatlisi» demiştir.

 

 

202 - (2527) حدثني محمد بن رافع وعبد بن حميد (قال ابن رافع: حدثنا. وقال عبد: أخبرنا) عبدالرزاق. أخبرنا معمر عن ابن طاوس، عن أبيه، عن أبي هريرة. ح وحدثنا معمر عن همام بن منبه، عن أبي هريرة. قال:

 قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "خير نساء ركبن الإبل، صالح نساء قريش. أحناه على ولد في صغره، وأرعاه على زوج في ذات يده".

 

{202}

Bana Muhammed b. Râfi' ile Abd b. Humeyd rivayet ettiler. İbni Râfi: Haddesenâ, Abd ise: Ahberanâ tâbirlerini kullandılar. (Dedilerki): Bize Abdürezzak haber verdi. (Dediki): Bize Ma'mer, İbni Tâvus'dan, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen haber verdi. H.

Bize Ma'mer de Hemmam b. Münebbih'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş):

 

Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Deveye binen kadınların en hayırlısı Kureyş kadınlarının elverişlisidir. Küçüklüğünde çocuğa karşı en şefkatli, kocasına elindeki İş hususunda en ziyade riayetkar (o) dır.»  buyurdular.

 

 

202-م - (2527) حدثني أحمد بن عثمان بن حكيم الأودي. حدثنا خالد (يعني ابن مخلد). حدثني سليمان (وهو ابن بلال). حدثني سهيل عن أبيه، عن أبي هريرة، عن النبي صلى الله عليه وسلم. بمثل حديث معمر هذا. سواء.

 

{m-202}

Bana Ahmed b. Osman b. Hakim El-Evdi rivayet etti. (Dediki): Bize Hâlid (yâni İbni Mahled) rivayet etti. (Dediki): Bana Süleyman (bu zat İbni Bilâl'dır) rivayet etti. (Dediki): Bana Süheyl, babasından, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen tamamiyle Ma'mer'in bu hadisi gibi rivayette bulundu.

 

 

İzah:

Bu hadisi Buhâri «Kitâbu'l-Enbiya»'da tahric etmiştir.

 

Deveye binen kadınlardan nıurad; Arab kadınlarıdır. İbaredeki zamirlerin müzekker getirilmesi ya lâfız yahut cins veya şahıs kastedildiğindendir..Hadis-i şerif Kureyş kadınlarının fazileti ile onlardaki şefkat, evlât terbiyesi, yetim çocuklara güzel bakmak, kocalarının malını emin bir şekilde muhafaza etmek, nafaka hususunda tedbirli davranmak gibi hasletlerin faziletine delildir.

 

Hz. Ebû Hureyre'nin: «Meryem binti İmran hiç deveye binmemiştir.» sözü, onun bu umuma dâhil olmadığına işaret içindir. Yâni Kureyş kadınlarının Hz. Meryem'den efdal olduğu anlaşılmamalıdır. Hadisden murad Kureyş kadınlarının şâir Arab kadınlarından üstün olduklarını anlatmaktır. Bundan onların bütün dünya kadınlarından üstün olmaları lâzım gelmez demek istemiştir.

 

«Ettevdih» nâm eserin sahibi İbni Mülakk'ın: «Ebû Hureyre'nin bu sözünden ve Buhâri'nin onu Hz. Meryem kıssasında zikretmesinden, Hz. Meryem'in Hadice ile Fâtıme'den faziletli olduğu mânâsı çıkarılır. Çünkü onlar deveye binmekle tahsis edilen Arablardandır.» diyor.